"'Altılı masa’ya sabotaj girişimi yapan kaybeder"

Saadet Partisi (SP) Genel İdare (GİK) Üyesi Necmettin Çalışkan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında mahkemenin verdiği kararı kamuoyu, saha ve ekranda tartışılmasını değerlendirdi.

SİYASET 28.12.2022 10:43:00 0

İskenderun/SES
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında mahkemenin verdiği kararı kamuoyu, saha ve ekranda tartışılmasını değerlendiren Saadet Partisi (SP) Genel İdare (GİK) Üyesi Necmettin Çalışkan, “Şunu net olarak belirtmek gerekir ki hukuk, herkese her zaman lazımdır ve değil ki sadece Yüksek Seçim Kurulu üyelerine, yargı mensuplarına; herhangi bir kamu görevlisine veya başka bir kimseye hakaret kimsenin özgürlük alanı değildir. Ancak çok daha beterine, belediye başkanından daha yüksek makamlarda oturanlardan (!) şahit olduğu halde onların hiçbirisine ses çıkarılmayıp sadece muhalefetten birine yargının devreye girmesi, soruşturmaların açılıp cezanın verilmesi adalete olan güveni sarsıyor" dedi.
Seri numarası, plakası, konşimentosuna kadar afişe edilen; uyuşturucu baronlarının gemilerine ilişkin herhangi bir soruşturma açılmazken, dansözlü odalarda ortaya çıkan görüntüler, yolsuzluklar ve hatta işkence suçlarına ilişkin bir işlem yapılmazken, bir belediye başkanına bu tür bir davadan hüküm giydirilmesinin doğal olarak vicdanları yaraladığını belirten SP GİK Üyesi Çalışkan, şu açıklamayı yaptı: "Geçmişte de Yargıtay’daki belli mihrakların desteğiyle imam hatiplilere yönelik, başörtülülere karşı baskıcı, dayatmacı, hukuksuz, vicdanı yaralayan kararlar alınmıştı. Sanki bugün de durum pek farklı değil. Yargı hiç kimse için tehdit ve şantaj unsuru olmamalı. İktidar gücünü ele geçirenler, gidip de bunu intikam aracı olarak kullanmamalıdır. Madem ceza verilecekti, karşılıklı olarak kullanılan 'ahmak' sözünden değil herhangi bir idari tasarrufundan, ihalede usulsüzlük kamu zararı gibi, gerekçeyle verilseydi, daha inandırıcı olurdu. Kendileri gibi düşünmeyen herkese suçlu muamelesi yapılması kabul edilemez. Burada mesele bir şahsın yargılanmasından daha ziyade, hukukun egemen kılınmasıdır. Bu vaziyete göre güç kimde ise hukuku o silah olarak kullanacaktır imajı ve anlayışı ülkeye yarar getirmez. Geçmişte de pek çok örneği görüldüğü gibi bu tür bir karar insanları hırçınlaştırmaktan, kamplaştırmaktan ve bulundukları ortama konsolide etmekten başka bir işe yaramaz. Hukuksuz her dava, toplumsal olarak büyük riskler taşır. Davanın sonucunu kullanarak 'altılı masa’ya sabotaj girişimi yapan kaybeder. Burada çok karmaşık bir döneme doğru adım adım gittiğimiz net biçimde ortadadır. Netice itibarıyla toplumun huzurunu bozmaya, hukuka olan güveni sarsmaya, geleceğin karanlık olmasına ve insanları umutsuzluğa sevk etmeye kimsenin haddi ve hakkı yoktur."


"Arsuz, tarım ve turizm üzerine kurulu"

3 ilçede 180 parsele 'el koyma kararı'

DEMAK, kaybettiği yakınlarına ulaşmak istiyor

Araç değişim işlem süresi uzatıldı

Belediyenin borcu 498 milyon lira

"Hataylı fiziksel ve mental olarak bitme noktasında"

Gençler, İzmir Marşı'yla yürüdü

Moral ve motivasyonla oynadılar

Konteyner Futbol Turnuvası sona erdi

Hatay, Gaziantep'le "kardeş şehir" oluyor

İMAL mezunları, 'mezunlar derneği' kurdu

Renan Koen bugün Arsuz'da

Her yağışta aynı görünü!

Dayanışma ödülü; deprem bölgesine

"Rezerv alanda belirsizlik ortadan kaldırılmalı"

  • BIST 100

    10643,58%3,14
  • DOLAR

    32,20% -0,22
  • EURO

    34,90% -0,22
  • GRAM ALTIN

    2504,01% 1,55
  • Ç. ALTIN

    3989,88% 1,04